Ocak 26, 2010

Büyük “Ama”nızdan Nasıl Kurtulursunuz?




Motivasyon öykülerimin birinde, sözcük darağacınızdan “Yapamam” ifadesinin çıkarılmasını salık veriyorum. Bence, “Yapamam” ifadesi, insanoğlunu en çok yetkisiz kılan sözcüklerden biridir. Bu yazıda da size büyük “ama”nızdan kurtulmak için ilham vermek istiyorum.

“Ama” sözcüğü, kendinden önce söylenen her şeyle çelişse ve onları olumsuzlasa da doğru olan birşeyi söylemek için kullanılır.

Başarı arayışınızda iletişim kritiktir. İster işyerinizde olsun, isterse sosyal çevrenizde, her gün temas kurduğunuz insanlarla yüksek kaliteli iletişim kurmadan başarılı olamazsınız.

En iyi iletişim kuranlar, en başarılı olanlardır. Zayıf iletişim, başkalarının algılama, anlama ve size tepki verme biçimlerini etkiler. Günlük diyaloglarınızda “ama”yı kullanan biriyseniz, bu, çift taraflı kılıç etkisi yapar ve başkalarının gözünde aşağıdakilerden biri olarak görünmenize neden olur.

“Ama” sözcüğünün yanlış kullanımından kaynaklanan bir numaralı anlam...

“Ama” sözcüğünü aşağıdaki örneklerde gösterildiği gibi kullandığınızda, kendinizle çelişir ve işini yapmayıp bahane uyduran kişi durumuna düşme riskiyle karşı karşıya kalırsınız.

Profesyonel ya da kişisel yaşamınızda kullanmış olabileceğiniz örneklerden bazıları şöyledir:

“Toplantıya zamanında gelecektim; ama, saati kaçırdım.”

“Daha başarılı olmayı isterdim; ama, bir üniversiteye ya da koleje gitme şansım hiç olmadı.”

“Daha zayıf ve formda olmayı isterdim; ama, egzersiz yapacak zamanım yok.”

Sanırım, ne demek istediğimi anladınız. Başarılı, motive ve kararlı görünmek isteyen biri olarak, başkalarının nezdinde sürekli bahane uyduran biri izlenimi vermek istemezsiniz.

“Ama” sözcüğünün yanlış kullanımından kaynaklanan iki numaralı anlam...

“Ama” sözcüğünü aşağıdaki örneklerde olduğu gibi kullandığınızda, olumsuz görünen ve konuşan biri olarak algılanmanıza neden olabilir. İnsanların sizin için çalıştıkları ya da size rapor ettikleri bir pozisyondaysanız, bu durum, elbette ekibinizin moralini bozacak ve onları yetkisiz kılacaktır.

Örnek:

“Sunumunu beğendim; ama, bunu daha önce hiç yapmadık.”

“İlerleme kaydettik; ama, hâlâ sayıca eksiğiz.”

“Hediye için teşekkür ederim; ama, bu rengi sevmem.”

Şu ana kadar şöyle bir soru sorabilirsiniz (bir radyo spikerinin derin sesiyle): “Pekala, beni bahane uyduran biri gibi göstermemesi ya da olumsuz biri gibi algılatmaması için hangi sözcüğü kullanmalıyım?”

Her anlamdan birer örnek alıp olumlu, güçlü ve proaktif yaklaşımı örnekleyelim.

“Toplantıya zamanında gelecektim ve saati kaçırdığım için özür dilerim. Bu andan itibaren toplantıya zamanında gelme konusunda daha dikkat edeceğim.”

“Sunumunu beğendim ve böyle birşeyi daha önce hiç yapmadık. Başarılı olmak için gerekli tüm kaynaklara sahip olabilmek üzere birlikte çalışalım.”

Olumlu sözcük “ve”yi kullanarak ve takip eden diyaloğu dikkatle seçerek, olumsuz bir durumu olumluya çevirebilirsiniz.

Şu sözümü unutmayın; “Yaptığınız her eylem, ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, yaşamda yaptığınız her şeyi tanımlar.” Tanıdığınız başarılı insanlara bakın ve iletişim kurma biçimlerini inceleyin. Başarı formüllerinin, kullandıkları sözcükler ve tonlama olduğunu göreceksiniz. Hemen bugün harekete geçin ve büyük “ama”nızdan kurtulun. 
 Yazar: Keith A. Shaw

Ocak 13, 2010

ANNEMMM!

Anacım dün baypass oldu.Çok ama çok heyecanlandım ve anacığımın bir kez daha benim için ne mukaddes bir varlık olduğunu anladım.Biz onun için üzülür ve heyecanlanırken O bize el açmış dua ediyordu.
Yarın yoğun bakımdan çıkacak. Durumunun çok iyi olduğunu söyledi doktoru.
-Korktuğum hiç bir şey olmadı, dedi.
Annem şeker ve tansiyon hastası.Bu nedenle zor bir ameliyattı.Hey gidi eski toprak hey...
ŞÜKÜRLER OLSUN!

Ocak 10, 2010

TEK ŞİŞMAN BEYNİNİZ

Yasemin Soysal kitabında “mucize” bir diyet reçetesi ya da listesi vermiyor, kitapta, zayıflamaya çalışırken yapılan hataları, beynimizi nasıl yanlış programladığımızı neşeli ve kolay anlaşılır bir dille aktarıyor.

Tartılardan Kurtulun

Kitabında, son derece masum görünen tartıların bizlere nasıl kilo aldırdığını, olumlu düşünce sandığımız pek çok şeyin aslında nasıl kilo almamıza neden olduğunu, askıda duran eski kıyafetlerimizin bedenimizi kilo almaya nasıl programladığını ve geçmişimizden getirdiğimiz şartlı reflekslerin ne yaparsak yapalım bizi kilo sorunu ile baş başa bıraktığını da okuyucularıyla paylaşıyor.

Pozitif düşünce diye bir şey yoktur! Sadece düşünce vardır…

Yasemin Soysal kitabında, zihnin illüzyonların etkisinde olduğunu açıklıyor. Zihin, olumlu ya da olumsuz düşünce gibi şeyleri algılamakta zorlanıyor diyor Soysal, onun için olumlu ya da olumsuz düşünme diye bir şey yok; yalnızca düşüncenin kendisi var. Bu nedenle bizler belli düşüncelere programlandığımız sürece bu düşüncenin arkasındaki niyet iyi de olsa sonuç o kadar iyi olmayacaktır.

Sonunda o pastayı yersiniz

Beyninize, “pasta yeme!” diye bir komut verdiğinizde bu komut olumlu bir niyet içeren olumlu bir komut olabilir. Fakat zihin eyleme değil pasta düşüncesine odaklanır ve pasta düşüncesi aklından geçtiğinde onu yemek için gerekli olan fizyolojik süreçleri başlatır. Siz istediğiniz kadar pasta yememeye çalışın içinizdeki gerilim artar ve sonunda o pastayı yersiniz.


Bu nedenle zihnin, yaşanılan ortam ve doğru düşünme alışkanlığı ile düzenlenmesi gerekir. Bunun için örneğin büyük tabaklar yerine küçük tabaklarda yemelisiniz. İstediğiniz şeyi yeyin; isterseniz pasta yiyin; ama bunu büyük bir tabakta değil küçük bir tabakta yiyin. Büyük tabağın içinde bir porsiyon pasta size küçük gelecektir; ama aynı pastayı küçük bir tabağa koyarsanız, zihniniz bunun çok fazla olduğunu düşünmeye başlayacaktır.

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=184613

Ocak 08, 2010

Ocak 07, 2010

YORUMLARDAN

Sevgili sünter çevreyle ve korumayla ilgili yazıma yorum yapmış.Bende bu yorumu sizlere aktarıyorum.GELECEK ÇOCUKLARIMIZIN,TORUNLARIMIZIN...DÜNYA BİZE EMANET!

Teşekkürler sünter.
Ben bütün bu yazdiklarinin yüzde 80ini uyguluyorum hic zor degil. Herkese tavsiye ederim.
Benim bu bilince varmam daha ziyade televizyonlarin aksam sabah halki bigilendirmesinden kaynaklandi. Özel programlar var burda(Almanya). Uzun uzun uygulamali bir sekilde anlatan gösteren. Bir yilda 700-800€ (Yaklasik 1700 TL) cebinize kaliyor. Hadi dünyayi düsünmediniz cebinizi düsünün. Her yil en az 1000-1700 arasi bir parayi cöpe atmis oluyorsunuz.Bizim su paramiz-elektrik paramiz-cöp paramiz da ciddi eksilmeler oldu. Kalorifer de ise sadece bir derece eksiltmekle bile yillik 300€ eksildi. Yil sonu aidatlari gelince de sanki havadan gelmis gibi seviniyoruz.
Bu kadar net nasil biliyorum. Ayni evde oturan yan komsumdan.Evin metre karesi ayni. Evde yasiyanlarin sayisi da ayni ama onlar her yil üste para verirken biz üste para aliyoruz:)Alisverise giderken illaki yanimda file yada sepetim olur. Naylon posetler burda parayla veriliyor marketlerde. Türkiyede ise hala bedava.
Su naylon posetlerin toprakta binlerce yil kaldigini bile bile aliyoruz hala.

Burda bu bilinc daha fazla.Cevre temizligine cok önem veriyorlar. Sadece önem degil ceza da veriyorlar. Insanoglu zora girmeden hic bir sey yapmaya yanasmiyor. Avrupada ki düzen de sadece cezalarin yüksek olusuyla saglaniyor. Yoksa onlarin bizden daha medeni olusuyla degil. Bir de bigilendirme cok fazla. Bizde televizyonlar hala bütün günü kari koca kavgasi birde evlendirme saklabanliklariyla oyalaniyorlar.

Hergün böyle yayinlara daha fazla yer versinler bakin o zaman nasil degismeye baslar insanlarin cevre bilinci.

Ocak 06, 2010

ELİMİZDEN GELENİN EN FAZLASINI YAPALIM! ÇOK ZOR DEĞİL!


Evde Yapabileceklerimiz
Birey Olarak küresel ısınmaya karşı yapabileceklerimiz:

Sadece oda ısısındaki her 1 derecelik azalma, ile yüzde 10 enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Ampül değiştirmek bile elektrik faturalarında %20’lik bir azalma sağlar. Tek başınıza bir fark yaratamayacağınızı düşünebilirsiniz ama 157,000 kişilik TNT ailesini düşündüğünüz zaman fark büyük olacaktır. Bilgilenin. Değişime kendinizden başlayın. Alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Protesto edin.

Çöp üretimini azaltalım. Daha az ambalajlı, dönüşümlü kağıtlı, plastik ve camlı ürünler satın alalım. Yılda 900 kg karbondioksit tasarruf edebiliriz. Kompostlama, seragazı emisyonlarını azaltmaya yardımcı olur.

Dönüşümlü kağıt kullanalım. Bilgisayarımızın yazıcı kağıdının yüzde 100 geri dönüşümlü olmasına dikkat edelim. Bir top kağıtta 2.25 kg karbondioksit tasarruf edebiliriz.
Minimal ambalajlı ürünler alalım; Az ambalajlı ürünler çöpümüzü yüzde 10 oranında azaltabilir. Yılda 540 kg karbondioksit tasarruf edebiliriz.

Kullanılmayan elektronik cihazların fişini çekelim; Ev aleti satın alırken sadece enerjiyi en verimli kullananlarını satın alın. Uzaktan kumandayla kapatılan aletler bir aileye yıllık 200 YTL'lik fazla enerji harcatır. Elektrikli aletleri uzaktan kumandayla değil, düğmesinden kapatın.

Elektronik cihazlar kapalı olsalar bile enerji kullanırlar. Kullanmadığımız zaman fişten çekerek 450 kg karbondioksit tasarruf sağlayabiliriz.

Bir ağaç dikelim; Ağaçlar bize mikro iklim ve sürekli nem sağlar. Karbondioksiti emer ve temiz nefes almamız için havayı temizler (Yılda 900 kg karbondioksit tasarrufu)
Pişirirken tencerenin kapağını kapatın, düdüklü tencere kullanın.
Suyu asla elektrikle ısıtmayın, ihtiyacınızdan fazla su ısıtmayın.
Güneş enerjisi kullanın. Çamaşır ve bulaşık makinelerinizi sadece tam doluyken kullanın.
Evinizi yalıtın. Evi havalandırırken ısıtma sistemini kapatın, camları tamamen açın ve hızlıca havalandırın. Yalıtım ve verimli havalandırma ısınma ihtiyacını yüzde 90 azaltabilir. Yaz aylarında evinizin güneş alan penceresine beyaz perde takın ve gün boyu kapalı tutun.

Toplu taşıma ve bisiklet kullanın. Otomobilinizi küçültün. Yakın mesafelere yürüyün. Uzun mesafeler için metro ve tramvayı tercih edin.
Arabamızı ortak kullanabiliriz, Eğer geniş bir araç kullanıyorsak, arkadaş ve yakınlarımızla işe aynı araba ile gidip gelmek yakıttan ve paradan tasarruf sağlar.
Araba lastiklerimizi yeterince şişik tutalım. Araba lastiklerinin gerektiği kadar şişik olmasına dikkat edelim. Bu küçük önlem yılda 112.5 kg karbondioksit tasarrufu sağlar.
Hava filtresini değiştirelim. Arabamızın hava filtresini her ay kontrol edelim, sıkça değiştirelim. Yılda 360 kg karbondioksit tasarruf sağlar.
Organik ve yerel ürünler tüketin. Sera gazlarının yüzde 18'inden çiftlik hayvancılığı sorumludur. Daha az et tüketin.
Evde en çok kullanılan 5 ampülü en az enerji tüketen cinslerle değiştirmek. 2.5 milyon evde yapılan bu uygulama ile 1 yılda 800.000 aracın atmosfere verdiği sera gazına eşdeğer tasarruf yapmış oluyoruz. Aynı zamanda elektrik faturamız da düşük gelecektir.
Evlerdeki 2. televizyonları teke indirmeliyiz.

Klimaların filtrelerini 3 ayda bir değiştirmeliyiz. Kirlenen filtreler hava akışını yavaşlatacağından cihaz daha fazla enerji harcayacaktır.
İşyerinize veya evinize alacağınız yeni ekipmanların mutlaka enerji tasarrufu fazla olanlarını tercih edin.
Su kullanımındaki savurganlık, hem enerji tüketimini, hem de su tüketimini artırmaktadır. Örneğin, diş temizliğinde ve traş olurken musluklar mutlaka kapatılmalıdır.
Tuvaletlerin sifonları, sızıntılara karşı gözden geçirilmelidir.
Aracınızı hortumla değil de kova su ile yıkayın.
Tüketimi azaltın. "Para sizin olabilir ama dünya hepimizin."
Bunları en az beş kişiye anlatın.
http://gezegenbenim.tnt.com.tr/EvdeYap.aspx

Ocak 04, 2010