Haziran 14, 2009

HAYAT KOLAY OLSUN!


*Kesik limonların kesik taraflarını,az şeker koyduğunuz kap içinde saklarsanız uzun süre kullanabiliesiniz.

*Etleri (bofile,biftek,tavuk ,balık gibi) dondurucuda saklıyacaksanız ,aralarına zeytinyağı sürerek saklayın.Yapışmasını engellersiniz.


*Tavuğu fırında pişirirken,içinin pişmesi ve dışının yanmaması için,göğüs kısmını alta gelecek şekilde yerleştirin.Fırını da 160 dereceye ayarlayın.Tadı ve pişmesi güzel olacaktır.


*Sütün taşmaması için,tencerenin ağız kısmına bir parça sıvı yağ sürün.Süt taşmıyacaktır.


*Kekin kabına yapışmaması ve kalıptan parçalamadan çıkarmak için,kalıba yağlı kağıt yerleştirin.Kağıt kalıptan taşmalıdır.Pişince kağıtla birlikte keki çıkarabiliriz.


*Lavobalarımızı sirkeli tuzla ovun.Hem koku gidecek hem de lekeler çıkacaktır.


*Kızartma yaparken yağ ısısının sabit kalması gerekir.Bu nedenle kızartacağımız yiyecekleri ,çok fazla doldurmadan kızartmalıyız.Hem çabuk kızaracak hem de lezzetli kızartma olacak.


Haziran 11, 2009

TANRI'NIN KAHVESİ!


Neredeyse bir haftadır bilgisayardaki sorunlar yüzünden yazamamıştım...Bugün çok beğendiğim bir yazıyla giriş yapayım dedim...Bu yazıdakiler "hayat felsefesi olmalı" olmalı.

Ne dersiniz?

Bir grup kariyer yolunda ilerleyen yeni mezun, eski üniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler. Sohbet, sonunda işin ve hayatın stresinden şikâyetleşmeye döner.

Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve yanında büyük bir termos içinde kahve ve porselen, plastik, cam, kristal olmak üzere değişik tarzda ve ucuz görünenden, pahalı ve hatta çok özel olanlarına kadar değişik kahve bardakları ile gelir. Herkes bir bardak secince, profesör şöyle söyler:'Fark ettiyseniz, tüm pahalı görünen bardaklar alındı ve geriye ucuz görünümlü, sade bardaklar kaldı. Kendiniz için en iyi olanı istemeniz normal olsa da, bu sizin stresinizin ve problemlerinizin kaynağı aslında. Emin olun ki, bardağın kendisi kahvenin kalitesine hiç bir şey katmaz.

Çoğu zaman, sadece daha pahalıdır ve hatta bazı durumlarda da içtiğimizi saklar. Hepinizin aslında istediği kahveydi, bardak değil, ama bilinçli olarak en iyi bardaklara yöneldiniz ve sonra birbirinizin bardağına bakmaya başladınız. Şunu bir düşünün: Hayat kahvedir. İş, para ve toplumdaki konumunuz da bardaklar. Onlar hayatı tutmak için sadece araçlardır ve seçtiğimiz bardak yaşadığımız hayatın kalitesini belirlemediği gibi değiştirmez de. Bazen sadece bardağa odaklanarak Tanrının sunduğu kahvenin tadını çıkarmayı unuturuz. Kahvenizin tadına varın!

En mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip değildirler. Sadece her şeyin en iyi şekilde tadını çıkartırlar.

Basit yaşayın.

Cömertçe sevin.

Birbirinize derinden itina gösterin.

Nazik olun,

gerisini Tanrıya bırakın

Haziran 04, 2009

GÜLMEK LAZIM!



BEBEK GİBİ

Huzurevinin bahçesinde iki tonton yaşlı adam bi banka oturmuş laflıyorlarmış...
"Aaah ah... Yaş oldu 73. Elim ayağım tutmuyor, her tarafım ağrıyor. Benle aynı yaşta değil misin sen? Kendini nasıl hissediyorsun?
'''Yeni doğmuş bir bebek gibi.""A aa! Nasıl yani?
'''Kafamda saç yok, ağzımda diş yok, galiba az önce de altıma kaçırdım.'''


KÖTÜ HABER

Doktor telefonda yakaladığı hastasına:
-Tahliller belli oldu." demiş, "Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var.
-Nedir kötü haber?
-Maalesef 1 günlük ömrünüz kaldı.
-Peki daha kötü haber nedir?
-Size 24 saattir ulaşmaya çalışıyorum ancak buldum.

AYNA

Temel iş icabı kasabaya inmiş. Dönerken karısı Fadime'ye hediye olarak bir ayna almış. Eve geldiğinde daha önceden hiç ayna görmeyen Fadime'ye aynayı vermiş. Fadime aynaya bakınca ağlaya ağlaya annesinin yanına koşmuş:
-Ana ana bak Temel'in yaptığına. Bunca yıldan sonra üzerime kuma getirmiş.
Annesi aynaya bakmış:
-Tüh gözün kör olmasın damat. Bu karı hem yaşlı hemde çirkin...


Long Island College Hastaneleri kardiyoloğu Columbia Üniversitesi Asis. Profesörü Doç. Dr. Özgen Doğan DİYOR Kİ...
-Stresi azaltmak için en iyi çare gülen, pozitif düşünen, iyimser dostlar ve stressiz ilişkilerin olduğu ortamlardır.

-Gülmek en iyi ilaçlardan biridir. Stresi azalttığı, düşmanca hisleri ortadan kaldırdığı ve saldırganlığı önlediği bilimsel bir gerçektir.

1997’de Stanford Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir deneyde kalp krizi geçiren hastaların yarısına günde 30 dakika komedi filmi seyrettirildi. Diğer yarısına ise seyrettirilmedi. Filmi seyretmeyen grupta bir yıl içinde daha fazla kalp krizi görüldü.



Haziran 02, 2009

CENNET DİŞİDİR!


Kadınlar Dünyayı Yönetirse;


İlgimi çeken bu yazının bir bölümünü yazdım,isterseniz buradan devamını okuyabilirsiniz. ilginş bir yaşantı...Böyle mutluysalar ne diyelim ki!!!

Arjantinli gazeteci Coler, Çin'in güneyinde iki ay boyunca yaşadığı Mosuo’yu bir kitapta anlattı. “Cennet dişidir” isimli kitap, Arjantin’de 60 binden fazla satarak en çok okunanlar listesine girdi.

Coler, Alman Spiegel dergisine verdiği röportajda, kadınların hüküm sürdüğü dünyayı şöyle tarif ediyor: “Kadınlar başka türlü yönetiyorlar. Onların yönetiminde şiddet yok. Kadınlar yönetimde olunca, erkekler daha iyi yaşıyor.”

Coler'e göre Mosuo'da erkeklerin hemen hemen hiç bir sorumluluğu yok. Anaerkil toplumdaki erkeklerin hayatını, Coler şöyle tarif ediyor:
"Erkekler daha az çalışıyor ve bütün gün arkadaşlarıyla oturuyorlar. Her gece başka bir kadınla beraber olabiliyorlar.

Kadınlar parayı da yönettiği için, erkeklerin o alanda bir sorumluluğu yok. Ataerkil toplumlarda biz erkekler çok daha fazla çalışıyoruz, üstüne üstlük ev işlerine de yardım etmemiz gerekiyor. Mosuo’da erkeklerin ev işleriyle ilgilenmesine de hiç gerek yok!"


Haziran 01, 2009

ANNELERİMİZDEN NELER ÖĞRENDİK?


-İYİ YAPILMIŞ BİR İŞİ TAKDİR ETMEYİ öğrendik: 'Bana bakın, çıkın birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni temizledim...!!!
-DUALARIN GÜCÜNÜ öğrendik: 'Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu farketmedi...
- ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI öğrendik: 'O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın...
-MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ öğrendik: BEN ÖYLE DİYOSAM ÖYLEDİR...!!!
- İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI öğrendik: Çıkmadan önce temiz bi camaşır giy.. yolda Allah korusun başına bişi gelir kirli külotla etrafa rezil olursun.
- HAYATIN TRAJİKOMİK YANLARINI öğrendik: Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürücem...
- HAYATIN ÇELİŞKİLERLE DOLU OLDUĞUNU öğrendik:'KAPA ÇENENİ VE ÇORBANI İÇ ...!!!O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!
- HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI öğrendik: Şu dağınıklığa bak... yabancı biri görse odanın ortasından kasırga gecmiş sanır...
- ABARTMAYI öğrendik: Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri yürüme diye..!!

- DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ öğrendik:'Babana çekicegine biraz bana çekseydin noolurdu ...
- OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI öğrendik: style="color:black;'Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! 'Kafana meteor düşücek kenara çekil' diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi......!!!!
- KISKANMAYI öğrendik: Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan kac milyon çocuk var biliyo musun...

Bunların hepsi doğru,hatta çok eksikler var da var...

-Yalan söylememeyi,çocuklarını çaktırmadan kontrol etmeyi,sen yapamazsın bunu böyle yap öngörülerini,rüyalarım çıkar demeyi,hayatla koşarcasına mücadeli etmeyi,hastalık hastası olmayı,erkeğini kapıda karşılayıp-uğurlamayı,tasarruf etmeyi,aza kanaat getirmeyi,her şeyi sevmeyi,saygıyı,güzel giyinmeyi,güzel kokmayı,elalem ne deri,sabah erken kalkmayı,titizliği,bağı-bahçeyi v.s ...v.s uzar gider...

Mayıs 30, 2009

STRES Mİ O DA NE!!!!

Yoruldum,sıkıldım,kızdım,HIRSMI BİRYERLERDEN ALMAM LAZIM!!!
Stres yok ! stres yooookkk!!!!!!!!!!!!! Osmanlı tokadını bir sağa bir sola ohhh,rahatladım...
Kimseye şiddet uygulama! Bu sadece görüntü , kimseciklere zararımız yok!!!

BURAYA TIKLA ,SENDE STRES AT...


Mayıs 28, 2009

PROTEST GİYİM VE AKSESUAR









Protest giyim ve protest aksesuarlar dünyada trend halinde...Tişörtt giyim en rahat giysilerimizden,protest giyim en çok tişörtlerde ve kullanılıyor.Bir kaç örnek verdim.
Bu sayfada her türlü protest baskılar var.Kendimizde bunların benzelerini tişörtlerimize çantalarımızı kumaş boyası ile ya da kumaş kalemi ile uygulayabiliriz..


Mayıs 26, 2009

KİM İSTEMEZ GÜÇLÜ SAÇLARI!



Hepimizin zaman zaman derdidir dökülen,kırılan saçlar.

Güçlü ve sağlıklı saçlar için uzmanların tavsiyeleri var; ıslakken taramayın,geniş dişli tarak kullanın, kurutma makinasını uzaktan ve orta sıcaklıkta kullanın,güneşten koruyun, boyatırken kimyasal içeriklere dikkat edin derler...
zaten bunları aşağı yukarı biliyoruz.

Benimde çok hoşuma giden , saten veya ipek yastık kullanarak düğümlenmeyi ve kırılmayı önlüyormuşuz...

Beyazlamayı sarmısakla durdurun.
saçlarımız beyazlamaya başlamışsa;bir adet soğan ve 5-6 diş sarmısağı iyice ezin.Bir yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı zeytinyağı ekleyerek ,krem haline getirin.Saça sürüp 1 sa. bekletin.Bu kürü haftada bir uygulayabilrisiniz.

Mayıs 24, 2009

ÇAĞIN FIKRASI!


Hiç bir köpek tarafından ısırıldınız mı?Beni küçükken ısırmıştı,hatta hala kalçamda izlerini taşıyorum.Ama hayvanın üzerine at gibi binim koşturuyorduk.Çocukluk işte .Anneannemin köpeği idi.Çok sabırlı bir hayvandı ama bizim yaptıklarımıza dayanamayıp beni ısırdı ve sürükledi.

Yine de köpekleri çok severim.Biz onları saldırgan yapıyoruz.
Saldırgan olsun diye eğitenler bile var.
Gazetede ve TV deki hayvanlara yapılan akıl almaz ,vahşet derecesindeki haberler,görüntüler saldırılar beni kahrediyor.Bazen insanlığımdan utanıyorum!
HAYVANLARA YAPILAN HER TÜR EZİYETİ,SALDIRIYI KINIYORUM.BUNLARI YAPANLAR AYNISINI BİR GÜN KENDİLERİNE YAPILMIŞ OLARAK GÖREBİLİRLER.
BUNU UNUTMASINLAR!


Fıkta şöyle;

Adamın biri New York, Central Park'ta yürüyüş
yaparken, aniden kuduz
bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür.Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar.
Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır.

Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir.
Sarılıp teşekkür etikten sonra 'Sen' der 'bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar.
Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; Cesur New York'lu küçük kızın hayatını kurtardı.'

Adam 'Ama ben New York'lu değilim! ' der.
Polis 'Fark etmez, bu durumda gazeteler şunu
yazacaklar; Cesur Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı' cevabını verir.

'Ama ben Amerikalı da değilim' der adam artık
şaşırarak. Polis 'Ya, o halde nerelisin? ' diye sorunca adam cevap verir;

'Ben Iraklıyım!


Polis adama başka bir şey söylemez. Ama adam ertesi gün
gazeteleri 'aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır;
'Radikal İslamcı, masum Amerikan köpeğini
öldürdü!'

Yorum sizin arkadaşlar!


Mayıs 22, 2009

IŞIĞIN OYUNU!

Çizdiğniz,boyadığınız ,öylesine içinizden geldiği gibi yaptığınız resimleri doğru ışıklandırmayla sanata dönüştürüverin.

Burada çok güzel çalışmalar var.Basit gibi görünen çizimler,objeler sanatsal bir görünüme bürünmüş.

Resimlerin üzerine tıklayarak büyütün.

Mayıs 21, 2009

KUMAŞ AKSESUARLAR






Bu sayfada yapılan tasarımlar çok güzel. Desenler harika, kumaştan yapılmış çanta, bilezik ve takı tasarımları çok başarılı...çok beğendim,bir kaç tanesini deniycem.

Mayıs 18, 2009

DEV KADIN! TÜRKAN SAYLAN



Seninle her zaman gurur duydum,hiç korkmadın,yılmadın son günlerine kadar mücadele ettin...Yetiştirdiğiniz gençler sizin izinizde olacaklardır...
ÖLÜMSÜZLERİN ARASINDA YERİNİ ALDIN! NURLAR İÇİNDE,HUZUR İÇİNDE OL!


KADINLARI SABOTE EDEN 12 CÜMLE!




Kişinin kendi kendine yaptığı olumsuz iç konuşmalar nedeniyle özgüveninin düşmesi ve kendini gerçekleştirmesinin engellenmesi olarak tanımlanan “Self Sabotaj”, daha çok çocukluk döneminde öğrenilen hatalı düşüncelerden kaynaklanıyor.

International Hospital'dan Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, klinik psikolojide/ psikiyatride bir hastalık olarak tanımlanmasa da, olumsuz iç konuşmaların bazı psikolojik sorunlara neden olarak rahatsızlığın şiddetini artırabildiğini söylüyor.

Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, kadınların en çok kurdukları 12 cümle ile kendi kendilerini sabote ettiklerini belirtiyor:

• Diğerlerinden farklıyım, onlar daha akıllı.
• Ben zaten her zaman geriden giderim.
• Keşke daha güzel olsaydım (güzel değilim).
• En iyisi olmalıyım.
• Keşke daha zeki bir kadın olsaydım.
• Herkes benden daha çok çalışıyor.
• Ben beceriksizin tekiyim.
• Hafızam pek iyi değildir.
• Hafızam pek iyi değildir.
• İsimleri aklımda tutamam.
• Benden bir şey olmaz.
• Çok sinirliyim, dengesizim, dağınığım.
• Korkağın tekiyim.


Çocuklar konuşmaya ilk başladıklarında yapacaklarını tek tek ifade ederler. ‘Kamyonu alıyoruz, oyuncağı üzerine koyuyoruz’ gibi. Bir süre sonra bu konuşmalar yok olur. Yaşamımızdaki ilk konuşmalar anne ve yakın çevrenin etkisiyle oluşuyor. Eğer endişeleri nedeniyle korumacı bir anne yanında büyüyorsanız, çevresel konuşmalar bu doğrultuda oluşuyor. Karamsar bir anneniz varsa siz de olaylarla ilgili karamsar konuşmalar yapmaya başlarsınız. Bir süre sonra ise bu iç konuşmalarınızı başkaları duyamaz. Ama kendi içinizde devam eder gider.
Çocukken anneniz izin vermemesine rağmen bardaktan su içmeyi istediniz. Suyu içerken bardak elinizden kaydı ve yere düştü. Yerlere su ve cam parçaları dağıldı. Eğer anneniz “Aptal çocuk seni. Sana söyledim değil mi içemezsin diye, ortalığı berbat ettin” biçiminde konuşursa siz de bu konuşma tarzından etkilenirsiniz.
Anneniz olaya daha sakin de yaklaşabilir. “Şimdi içemiyorsun ama biraz büyüdüğünde tek başına bardaktan su içebilirsin” biçiminde konuşursa daha umutlu bir konuşmayı öğrenmiş olursunuz.

İç konuşmaların öğrenilmesi zamanla olur. Birkaç kerelik yapılan konuşmalardan çok, zaman içinde sürekli tekrarlanan konuşmalar daha fazla yerleşir. Çünkü öğrenmede tekrarın yeri büyüktür. Burada da yapılan tekrarlayıcı konuşmalar olumsuz düşüncelerin yerleşmesine neden olur. Kendi kendini sabote eden kişiler kendileriyle olumsuz iç konuşmalar yapmaktadır. Yapılan bu konuşmalar ise yaşadıkları kaygı ve üzüntüleri artırmaya yarıyor.
İç konuşmaların öğrenilmesi zamanla olur. Birkaç kerelik yapılan konuşmalardan çok, zaman içinde sürekli tekrarlanan konuşmalar daha fazla yerleşir. Çünkü öğrenmede tekrarın yeri büyüktür. Burada da yapılan tekrarlayıcı konuşmalar olumsuz düşüncelerin yerleşmesine neden olur.

Çocukluktan itibaren kendi kendimize yaptığımız olumsuz iç konuşmalar zaman içinde otomatikleşir. Ve kolaylıkla olumlu biçime dönüştürülemez. Bu nedenle arkadaşlar ve aileler tarafından “Yanlış düşünüyorsun, öyle düşünme, abartma” gibi o anki olumsuz iç konuşmalarınızı değiştirmeye yönelik çabalar işe yaramaz. Hatta bazen sizi daha fazla kızdırabilir. Bu nedenle eğer kendi başınıza bu sorunların üstesinden gelmekte zorlandığınızda bir uzmandan yardım almanız faydalı olacaktır.

Kaynak:haberturk.com